Çok beğendiğin , çok güvendiğin USTAN kadarsın…
🔹Ustan kadar ilerlersin ,
🔹Ustan kadar düşünürsün ,
🔹Ustan kadar sürdürebilirsin.
Eğer işletmende hemen her şeyi ustanın üzerinden idare eder hale geldiysen
sana #sistemden sana #yalından söz edenin vay haline !
Usta
konforum bozulmasın ,
gücüm gitmesin ,
esas oğlan benim kardeşim diyerek
nice insanları , nice mühendisleri hatta nice müdürleri yemiştir.
Sen ne yaparsın ?
Ona güvendiğin için sanki onsuz olmazmış gibi sürekli usta ile başkalarını karşılaştırır ve tercih ederek insan harcarsın .
Ustanın , sen yokken yaptığı haksızlıkları , ettiği küfürleri , insan kayırmaklarını görmezden , duymazdan gelirsin.
Usta artık o işletmenin dümeninde olandır ve ona biat etmeyenin sonu gelir…
➡️ Ya ustayla iyi geçinecek , onu kayıracak ve onun tarafında olacaksın ya da çekip gideceksin….
Elbette benim gibi gitmeyenlerden , yılmayanlardan , dik duranlardan olabilirsin. Ancak bu yol çok meşakkatli ve çok çetindir.
🙏 Senin işletmende insanlara destek olan , mesleki becerileriyle herkese yol gösteren , insan yetiştiren #usta ve #ustalar varsa onlara sıkı sıkıya sarıl.
Ben gerçek ustalarla çalışma fırsatı yakaladım.
Ustalıklarından çok şey öğrendim ve işletmede onların destekleri ve gayretleriyle harika işler başardık. Allah sizleri böyle ustalarla birlikte eylesin.
Ama maalesef her yer bu kadar şanslı değil.
Sırf ağalığı sürsün diye
işin inceliğini öğretmeyen , yanında çeteleşen ve çeteleşmekle patronu , müdürü sıkıştıranı gördüm…
Bir keresinde ,
otomotiv yan sanayisinde adı usta olarak anılan biriyle çalıştım.
İnsanlara küfür ediyor , hakaret ediyor ve ne dersen herkes mecburen yapıyordu.
Neden ?
Çünkü patronun en sevdiği ustaydı…
Nasıl olurdu da böyle biri sevilir , usta yapılır değil mi ?
Bir makine düşünün ve ayarını sadece o biliyor !
Kendisinden başkası bilmesin diye kimseye öğretmiyor , göstermiyor.
İşte o ustaya biat etmeyen ben :)
Tüm iyi niyet , iyi davranışlara rağmen ve tüm stratejik yolları denememize rağmen patrona bir türlü gerçeği gösteremedik.
Taki müşteriye verdiğim sözü yerinde görüp , gördüklerimi fabrikada bizzat anlatana kadar.
Bir sistem kurmuş ve #sıfırhata ile sevk yapmaya başlamıştık.
Müthiş bir dönüşüm başlatmış, ekipleri kurmuş bir yandan üretim verimliliği bir yandan süreçlerin performansı , motivasyonu artıyordu.
Uzun süre devam eden 27 #CSL2 kontrolü artık sadece 7 referansa kadar düşmüştü. Hatta #CSL3’ten dönmüştük.
Her şey #müşterinin aramasıyla değişti.
Ümmet Bey
bu parçalar nasıl bize gelir.
Emin olun işletmenin en üst yönetiminde bile olsanız müşterinizin giriş kalite operatörü bunu size söyler ve sizi ayağına kadar getirir. Getirmektede çok haklıdır .
Hemen hızlıca müşteri fabrikasına gittim.
Uygunsuzluklarımızı gördüm. Gitmeşken müşteri prosesinde ki uygunsuzlukları da gösterdim ve kayıt altına aldırdım. Ancak önemli olan hatanın bizden gitmemesi …
Kök neden
Bizim küfürbaz , patron korumasındaki USTA idi ….
Nasıl yani değil mi ?
Usta hayatı boyunca kendince , kendine uygun gördüğü , işimne geldiği şekilde iş görmüş, iş yapmış biri iken
Sıfır hata nedir bilmeyen patron ise işin çıkmasına bakmış ancak işteki verimsizliği sürekli başkalarından bilmişti. Ancak bu sefer bir uzmana çarpmışlardı.
VSM mantığında tüm malzeme akışını koyduğum ve kurduğum tüm sistem adımlarını bizzat yerinde tek tek inceledim.
Elbette yanımda tüm müdürlerim vardı.
Bir tarafta kalite müdürüm diğer tarafta ik , diğer tarafta üretim müdürüm.
Amacımız suçlu aramak değil problemin yerini ve kökünü arıyorduk.
İç kalite noktasında operatörümüz , belirlenmiş standartlara göre uygunsuz ürünleri nok/uygunsuz ürün alanına ayırmış ve gerekli kayıtları , bilgilendirmeleri yapmış.
Ancak bizim usta !
Bizler fabrikadan ayrıldıktan sonra posta operatörüne gidip bunları gönderin talimatını vermiş.
Operatör olmaz , kalite müdürü ve Ümmet Bey kızar demesine rağmen dinletememiş.
Üstüne bir de ustadan küfür işitmiş , azar yemiş …
Ben kefilim , bunları gönderin demiş…
İşte o gönderilen malzemeler 20 saat sonra bizi müşteri fabrikamızda karşılamıştı.
O andan sonra #patronla hızlıca görüştük ve durumu anlattık.
ve beklenen cevaplar geliyordu…
Usta
Kaliteden , müşteriden ve her türlü etik değerden daha değerliydi…
Ben tüm arkadaşlarıma teşekkür ederek bu duruma ve nicelerine ortak olmamaya karar verdim.
Elbette bu durumdan memnun olanlar olacaktır.
Elbette gücün ve haksızlığın ortağı olmak isteyenler , menfaatleri gereği sessizliği tercih edenler olacaktır.
Ancak ben olamazdım .
Asla olamam ve olmayacağım…
Hiç bir zaman , haksızlık ve zorbalık yanlısı olup makam ve menfaat peşinde olmayacağım.
Benzin istasyonunda asgari ücretle çalışırım ama o makamları değersiz , faydasız işler için işgal edemem. Etmedim.
İstifa en şerefli olan tercihdi…
Bu bir kaçmak değildi …
Bu bir özgürlüktü…
Tekrar eden ve artık değişmeyeceğine inandığın davranışların kötü etkisinden kurtulmaktı…
İşte o gün
USTAN KADARSIN dedim…
Ne kadar zengin , ne kadar güçlü olursan ol…
Aslında sen sadece ustan kadarsın…
Allah karşıma , hakkı bilen , işine ve işletmesine sahip çıkan , arkadaşına ve yöneticilerine destek olan,hoş gösteren ustaların olduğu işletmeler çıkarır dedi. Çıkardı da çok şükür…
O ustalarla çok güzel işler yaptık.
Çok değerli mühendisler yetiştirdik.
Çok değerli müşteri övgüleri aldık…
Darısı sizlerin başına olsun…
Siz de objektif, verilerle hareket ederseniz
Eğer varsa kötü ustaların gerçek yüzünü görürsünüz… Ustanız iyi ise zaten veriler onları destekleyecektir. İşte o zaman o ustalarımıza sıkı sıkıya sarılın.
Saygılarımla
Ümmet AYYILDIZ
Comments